top of page

The social dilemma

  • Yazarın fotoğrafı: Okan ALGÜN
    Okan ALGÜN
  • 1 Nis
  • 2 dakikada okunur
ree

Ekranların Ardındaki Gizli Savaş


Netflix'in "The Social Dilemma" belgeseli, dijital çağın en rahatsız edici gerçeklerini yüzümüze vuruyor. Eski teknoloji çalışanlarının samimi itiraflarıyla örülü bu yapım, sosyal medyanın masum bir eğlence aracı olmadığını, adeta bir "dikkat çekme makinesi" olduğunu gösteriyor. Özellikle gençler ve ebeveynler için kritik uyarılar içeren belgesel, ekran başında geçirdiğimiz her anın aslında nasıl manipüle edildiğini anlatıyor.


Belgeselin en çarpıcı yanı, bu platformları yaratanların bile kendi eserlerinden korkuyor olması. "Bağımlılık tasarımcıları" olarak adlandırılan bu kişiler, kullandığımız uygulamaların kumar makineleriyle aynı psikolojik taktikleri kullandığını itiraf ediyor. Sürekli bildirimler, sonsuz kaydırma özelliği ve kişiselleştirilmiş içerikler hep bir amaç uğruna: daha fazla vakit geçirmemiz ve daha fazla veri bırakmamız.


Peki gençler bu dijital tuzaktan nasıl korunabilir? Öncelikle şunu anlamalıyız: Gördüğünüz her içerik rastgele değil. Algoritmalar, sizi belirli bir düşünce yapısına hapsetmek için özenle seçilmiş içerikler sunuyor. Bir genç, beğendiği bir siyasi görüşle ilgili içerikler izlediğinde, platform onu giderek daha radikal içeriklere yönlendiriyor. Bu durum, toplumsal kutuplaşmanın en büyük nedenlerinden biri.


Ebeveynlere gelince... Çocuklarınızın eline akıllı telefon verirken bir silah verdiğinizi düşünün. Bu abartılı bir benzetme değil. Sosyal medya, özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin benlik algısını derinden etkiliyor. Sürekli kendilerini başkalarıyla kıyaslama, beğenilme ihtiyacı ve dışlanma korkusu, ciddi psikolojik sorunlara yol açabiliyor.

Çözüm? Yasaklamak değil, sınırlamak ve bilinçlendirmek. Aile içinde "dijital hijyen" kuralları oluşturmak şart. Örneğin, yemek masasında telefon yasağı koymak, uyku saatinden en az bir saat önce ekranları kapatmak gibi basit önlemler bile büyük fark yaratabilir. Daha da önemlisi, ebeveynlerin bu konuda rol model olması. Siz elinizden telefon düşürmezseniz, çocuğunuzdan bunu bekleyemezsiniz.


"The Social Dilemma"nın en önemli mesajı şu: Teknoloji iyi ya da kötü değil, nasıl kullandığınız önemli. Bu güçlü araçları kullanırken kontrolün bizde olduğunu unutmamalıyız. Yoksa çok geç olmadan fark edeceğiz ki aslında bizler, ekranların ardındaki algoritmaların kontrol ettiği birer kukladan farksız hale gelmişiz.


Dijital dünyayı daha güvenli hale getirmek elimizde. Ama önce bu tehlikenin farkına varmalıyız. "The Social Dilemma" bu farkındalığı yaratmak için atılmış önemli bir adım. Sıra bizde...

Yorumlar


bottom of page