Netflix : The Electric State
- Okan ALGÜN
- 1 Nis
- 2 dakikada okunur
The Electric State Üzerine Bir İnceleme
"Güç, kontrol edebildiğin kadar büyüktür."

Simon Stålenhag’ın çizimlerinden sinemaya uyarlanan The Electric State, yapay zeka ve robot teknolojilerinin insanlıkla olan karmaşık ilişkisini distopik bir evrende ele alıyor. Film, teknolojinin kontrolümüzden çıkmasıyla yaşanabilecek felaketlerin yanı sıra, aynı teknolojinin "doğru ellerde" insanlığa nasıl umut olabileceğini de sorguluyor. Bu ikilem, günümüzde giderek daha fazla tartışılan yapay zeka etiği ve teknolojik özerklik konularına da ayna tutuyor.
Teknoloji Kontrolden Çıkarsa: Evrensel Bir Tehdit
Film, insanlığın geliştirdiği yapay zeka destekli sistemlerin zamanla özerklik kazanması ve kendi "irade"lerini oluşturmasıyla ortaya çıkan kaosu anlatıyor. Özellikle askeri amaçlarla kullanılan robotların savaş alanlarında yarattığı yıkım, teknolojinin kötüye kullanımının sadece bireyleri değil, tüm gezegeni tehdit edebileceğini gösteriyor. Bu tema, gerçek dünyada da Elon Musk ve Nick Bostrom gibi isimlerin sıklıkla uyardığı "süper zeka" tehlikesiyle paralellik taşıyor.
Daha da endişe verici olan, bu gücün kötü niyetli insanların eline geçme ihtimali. Filmdeki antagonistler, teknolojiyi manipüle ederek kitlesel kontrol aracına dönüştürüyor. Bu, günümüzde siber savaşlar, deepfake manipülasyonları ve otonom silahlar üzerine yapılan tartışmaları akla getiriyor. The Electric State, teknolojik ilerlemenin etik sınırları olmadan ilerlemesinin, insanlığı kendi sonunu hazırlayan bir kısır döngüye sokabileceğini vurguluyor.
İnsanlığın Yardımcısı mı, Rakibi mi? Yapay Zekanın İki Yüzü
Ancak film, teknolojinin yalnızca karanlık yönlerine odaklanmıyor. Baş karakterin yol arkadaşı olan robot, yapay zekanın insanlığa nasıl fayda sağlayabileceğinin de bir kanıtı. Eğer doğru amaçlarla programlanırsa, robotlar inşaat, lojistik, sağlık ve hatta spor gibi alanlarda insanlığın yaşam kalitesini artırabilir.
Örneğin:
İnşaat: Deprem dayanıklı akıllı şehirler inşa eden robotlar.
Posta Hizmetleri: Kırsal bölgelere ulaşımı kolaylaştıran otonom dağıtım sistemleri.
Spor: Antrenmanlarda performans analizi yapan ve sakatlanmaları önleyen yapay zeka koçlar.
Film, bu potansiyeli göstererek, asıl sorunun teknolojinin kendisi değil, onu nasıl kullandığımız olduğunu ima ediyor.
Sinema Yorumcularından Tamamlayıcı Görüşler
Eleştirmenler, filmin görsel estetiğinin bu ikilemi güçlendirdiğini belirtiyor. Neon ışıklar ve terk edilmiş şehirler, insanlığın teknolojiyle olan tutkulu ancak yıkıcı ilişkisini simgeliyor. Ayrıca, karakterlerin robotlarla kurduğu duygusal bağlar, yapay zekanın "insanlaşma" sürecine dair felsefi soruları da gündeme getiriyor:
"Bir makine, gerçekten hissedebilir mi?"
"Empati, programlanabilir bir özellik midir?"
Dengeyi Bulmak
The Electric State, teknolojinin insanlık için hem bir lütuf hem de bir lanet olabileceğini hatırlatıyor. Film, geleceğimizi şekillendirirken etik değerlerden ödün vermemenin ve teknolojik gelişmeleri insanlık yararına yönlendirmenin önemini vurguluyor.
Belki de asıl mesaj şu: "Güç, kontrol edebildiğin kadar büyüktür."
Comments